! Dünyada birbuçuk
milyon (1.500.000 ) çeşidi olduğu tahmin edilen, atmışdokuzbini (69.000 )
kayıtlı mantar türünü internette teşkil ettiğiniz bir sitede anlatabilmek…
|
Önemli Uyarı: Vikipedi mantar maddeleri sadece
bilgilendirme amaçlıdır. Buradaki bilgileri kullanarak mantar toplamayın.
Zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmek bazen çok zor
olduğundan yabani mantarlar sadece uzmanlar tarafından
toplanmalıdır.
|
||
|
|||
Mantarlar (Latince: fungus mantar, fungi mantarlar), çok
hücreli ve tek hücreli olabilen ökaryotik canlıları kapsayan bir canlılar âlemi ve şapkalı mantarların tümüne halk arasında verilen genel addır.
Halk arasında kav mantarı, küf mantarı, maya mantarı, mildiyö
mantarı, pas
mantarı, puf
mantarı, rastık
mantarı, şapkalı
mantar gibi çeşitli isimlerle anılan bütün
mantarlar, mantarlar âlemi içerisinde incelenirler.
Dünya'nın her yerinde bulunurlar. Fazla nemli yerlerde
daha çokturlar. Yeryüzünde 1,5 milyon kadar mantar türü olduğu düşünülmekte ise
de günümüzde sadece 69.000 kadar türü tanımlanmıştır. Çoğu insan, mantarların bitki olduğunu düşünmektedir, ancak
mantarlar bitki değildir. Çünkü, mantarlar kendi besinlerini üretemezler. Bu
yüzden mantarlar üretici değil, ayrıştırıcıdırlar.
Mantarlarla ilgili sistematik çalışmalar 250 yıllık
bir geçmişe dayansa da bazılarının özellikleri yüzyıllardır bilinmektedir. Bira üretiminde, ekmek hamurunun kabartılmasında, şarap yapımında insanlık
tarihinde hep kullanılmışlardır. Meksika ve Guatemalahalkları bazı halüsinojenik mantarları dinî ve mitolojik törenlerde kullanmışlardır. Yine bazı mantarlar
Kuzey Amerika yerlileri ve Çinliler tarafından tıbbî amaçla kullanılmışlardır. Şapkalı mantarların ilk olarak Proterozoik Devir’de (4 milyar – 570 milyon yıl önce) ortaya çıktıkları
düşünülüyor. İnsanların şapkalı mantarları kullanımıysa Paleolitik Devir'e (yontma taş
devrine) kadar uzanır. Tarihsel kayıtlar, şapkalı mantarların pek de iyi
niyetleri olmayan amaçlar için kullanıldıklarını ortaya koymaktadır. II. Claudius
vePapa VII. Clement’in düşmanları
tarafından zehirli bir mantar türü olan Amanita’yla zehirlendiği yazılmıştır.
Bir efsaneye göre de Buddha, bir köylünün ona sunduğu toprak altında yetişen bir mantarı yediği için
ölmüştür.
Mantarlar eşeyli üreme ve eşeysiz üremeyle çoğalırlar.
Her iki durumda da spor oluştururlar. Sporlar "humenium" adı verilen yapılarda meydana
gelir. Eşeyli üremeleri iki haploid hücrenin birleşmesini içerir. Toprağa
dökülen sporlar rüzgarla ya da böceklerle çevreye dağılır ve toprakta yıllarca yaşayabilir. Mantarlar nemli
ortamlarda gelişirler, bu nedenle yağmurlardan sonra topraktaki sporlar çimlenerek mantarları oluştururlar. Tek
hücreli mantarlar ise tomurcuklanarak çoğalabilirler. Suda
yaşayanlarda eşeysiz üreme daha hareket organeli ( yani flagellum) bulunan zoosporlar ile olur.
Yaşam döngülerinde iki safha bulunmaktadır. Bunlar
·
Somatik safha: mantarın beslenme ve besinsel
aktivitelerini yerine getirdiği safha,
·
Üreme safhası: sporların üretimi, somatik yapıların
diğer üreme yapılarında kullanıldığı safha.
Üç değişik somatik yapı görülebilir.
Bunlar;
·
Plasmodium ya da pseudoplasmodium denilen çok nukleuslu bir yapı,
·
Bir hücereden ibaret bir yapı,
·
Hifsi bir yapıdadırlar.
·
Hifler, renksiz, ince, uzun iplikler olup yan yana gelerek miselyum adı
verilen dokuyu miselyumlarda tallus adı verilen yapıyı oluşturur...
Mantarların yaşam döngüsü her şekilde
spor oluşumuyla sonuçlanan eşeyli ve eşeysiz üremeyi kapsamaktadır. Hem eşeyli hem eşeysiz üreme safhalarını içeren tüm yaşam
döngüsü "holomorf" diye bilinir. Eşeysiz üreme sporları ve
ilgili üreme yapılarının gözlendiği evre "anamorf" (imperfect)
evredir. Eşeyli üreme yapılarının gözlendiği evre ise "telemorf" (perfect)
evre adını alır.
Mantarlar insanlık tarihi açısından
büyük öneme sahiptirler. Ekosistemin önemli parçalarıdır. Son iki milyar
yıldır bitki ve hayvansal yapıları çürüttükleri bilinmektedir. Bu yapılardaki elementlerin serbest bırakılmaları mantarlar
tarafından sağlanır. Orman ekosistemlerinde karbondioksit salınımı
gerçekleştirmektedirler. Ayrıca toprağın yapısını bitki gelişimi için uygun
hale getirirler. "Mikoriza" denilen
ortaklıklar oluşturarak bitkilerin köklerine tutunurlar ve bitki köklerinden karbonhidrat alırlar, bu sırada bitkide
mantarın hifleri yardımı ile topraktan su ve suda çözünen tuzları emer. Bazı eklembacaklı türlerinde "mycangium" denen yapılar
olarak bulunurlar ve selüloz sindirimine yardımcı olurlar.
Mantarlar nemli olan
her yerde yetişebilirler.
Alglerle birleşerek ekosistem için çok önemli olan likenleri oluştururlar. Bazı parazitik
mantarlardan tarım zararlıları ve hastalıklarıyla biyolojik mücadelede
yaralanılmaktadır. Bazı marketlerde "Collego" adıyla satılan ürün,
yabancı otlarla mücadelede kullanılan Colletotrichum
gloeosporoides türünden elde edilen bir
mikoherbisitdir.
Gerçek mantarlardan olan mayalar, fırıncılık ve fermantasyon endüstrisinin temelini oluştururlar.
Alkollü içki endüstrisinin temelini de mantarlar oluşturmaktadır. Bununla beraber, sitrik asidin endüstriyel olarak üretilmesinde ve bazı peynir tiplerinin hazırlanmasında da (rokufor, gorgonzola, kamembert gibi)
kullanılırlar. Penisilin gibi birçok yararlı antibiyotiğin, thiamin, biyotin, riboflavin gibi bazı vitaminlerin;ergotamin, kortizon gibi önemli ilaçların kullanılmasında yine mantarlardan yaralanılmaktadır. Amilaz, pektolaz gibi enzimler; gibberellin gibi bazı hormonlar[7] da mantarlardan yararlanılarak
üretilmektedir. Ayrıca genetik çalışmalarda kullanılan Neurospora cinsi yine bir mantardır.
Mantarlardan insanların çeşitli
amaçlarla yararlandıkları cinslerden bazıları; fermantasyon yaparak alkollü içkilerin hazırlanmasında ve ekmekyapımında kullanılan Saccharomyces[5] türleri, antibiyotik eldesinde kullanılan Penicillium türleri ve ergot alkaloidlerinin elde edildiği Claviceps purpureadır[5][8].
Ustilago maydis mantarı Şili gibi bazı ülkelerde mısır bitkisinde
yetiştirilir ve gıda olarak kullanılır.
Avrupa, Amerika, Çin ve Japonya'da gıda olarak mantar yetiştirme bir endüstri halini
almıştır. Çin'de mantar yetiştiriliciği 600 yıl öncesine kadar dayanır.
Avrupa'da ise1650'li yıllarda Fransa'da kültür mantarı yetiştiriciliği başlamıştır. Şili gibi bazı Güney Amerika ülkelerinde Aztekler zamanından beri bilinen mısır
rastığı (Ustilago maydis), bazı mısır tarlaları özellikle bu
mantar ile enfekte edilerek üretimi yapılmakta ve yenilmektedir. Mantarlar
gelişmek için; nem, sıcaklık, 4-7 arası pH, oksijen, az miktarda ışığa ihtiyaç duyarlar.
Mantarlar bitkilerde
çoğunlukla hastalığa neden olurlar.
Birçok yabani mantar doğadan toplanıp
yenebilir ve çoğunun kültür türlerinden daha lezzetli olduğu söylenir. Fakat
doğal yetişmiş mantarları toplayan kişi bu konuda uzman olmadığı takdirde
zehirlenme ve ölümlerle karşılaşılabilir. Çünkü bazı mantarların çok küçük bir miktarı
bile insanı öldürecek kadar zehirlidir. Zehirli mantarları zehirsizlerden
ayırmak için genel bir kural yoktur.
Yenebilen ve zehirli, mantarlar yan yana
yetişebilirler. Bazı yenebilen ve zehirli türler birbirine o kadar benzer ki
bunu ancak bir mantarbilimci ayırt edebilir. Zehirli mantarların tadı yenebilen
mantarlarınkinden farklı değildir. Etinin rengi, kokusu ve tadı ile bir
mantarın zehirli olup olmadığı anlaşılamaz.
Mantarların insan ve hayvanlarda
oluşturduğu hastalıklara genel anlamıyla "mikoz" denir. Tropikal
ülkelerde mikozlar yaygındır. AIDS, kanser, şeker hastalıkları, organ nakli gibi durumlarda doğal veya yapay olarak
bağışıklık sistemi baskılandığı için mantar enfeksiyonları ortaya çıkabilir.
Mantar sporlarıhavaya karışarak
insanda alerji ve astıma sebep olabilirler. Bitkilerde parazitik mantarlar hastalıklara neden olurlar.
Bazı mantar türleri bitkiler üstünde yaşar ve besinini bitkilerden sağlar.
Bitki öldüğündeyse kendi besinini üreterek yaşamını sürdürür. Özellikle tek
cins ürüne dayalı tarımda (patates, pirinç gibi) büyük kayıplara yol açabilirler.
Örneğin 1840'lı yıllarda İrlanda'da baş gösteren
kıtlığa patates mildiyösü (Phytophthora infestans) neden olmuştur. Bu
felaketten dolayı bir milyondan fazla insan ölmüştür. 1943'de iseBengaldeş'de Helminthosporium oryzae diye bilinen tür, pirinç ürününü yok
ederek kıtlığa neden olmuştur.
Ayrıca, mantarlar hakkındaki yanlış
inançlar da zehirlenme olaylarını arttırıcı etki yapar. Zehirli mantarları
salyangozların yemediği, ağaçlarda yetişen mantarların zehirsiz olduğu, mantarı
yoğurtla yemenin zehirlenmeyi önlediği, zehirli mantarların iç kısmının
koparılınca mavileştiği ve kurutulmuş mantarların zehirlemediği gibi bilgiler
yanlıştır. Bu bilgilere güvenerek mantar yemek kesinlikle doğru değildir.
Mantarlar, ılıman iklimlerde
elbiselerin, kameraların, teleskopların, mikroskopların ve diğer optik
malzemelerin küflenerek zarar görmesine neden olurlar. Petrol ürünleri, deri gibi organik maddeler
de mantarların besin olarak kullandığı ürünlerdir. Çürükçül mantarlar aynı
zamanda tomruk ve kerestelerin, ağaçtan yapılmış eşyaların çürüyerek
kullanılamaz hale gelmesinden de sorumludurlar. Ayrıca evlerde, marketlerde
besinleri bozarak milyarlarca dolarlık zarara neden olurlar. Gıdalarda
oluşturdukları mikotoksinlerle toksik zehirlenmeler
yol açabilirler. Özellikle okratoksinler ve aflatoksinler, böbreklerde ve karaciğerde hasarlara neden olurlar. "Çavdar mahmuzu" diye bilinen mantar, çavdarın ununa karışıp yenmesiyle ergotizm denilen hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalık hayvanlarda ve insanlarda
yavru düşüklüğüne neden olmakta ve ölümlerede yol açabilmektedir. Bazı
mikotoksik mantarlar Vietnam ve Afganistan'da biyolojik silah olarak kullanılmıştır.
Suda yaşayan mantarlar eşeysiz olarak
kamçılı zoosporlarla ve eşeyli üreme izogami, aniogami, oogami, gametagogami
veya soma-togami ile olur.
Sümüksü Mantarlar :
Algsi Mantarlar :
Mikroskobik bir
mantarın hifleri ve sporları
Sınıflandırmada bitkiler âlemi içinde ele alınmaları bilim adamları arasında uzun yıllar tartışma konusu
olmuştur. Her ne kadar Uluslararası Botanik Nomenklatür Kodunun kurallarına
göre adlandırılıp sınıflandırılsa da, bitkilerden farklı bir âlem olarak ele alınmışlardır. İlk taksonomik gruplandırılma eşeysel sporlarına göre yapılmıştır. Günümüze kadar
mantarlar, gamet, gametangia, sporokarp ve sporlarının özelliklerine, hayat döngülerindeki sitolojik ve morfolojik
özelliklerine göre sınıflandırılmıştır.
Mantarlara ait ilk sınıflandırma Linnaeus tarafından yapılmıştır. "Species Plantarum" adlı kitabında
mantarları Cryptogamia Fungi sınıfında toplamıştır. İlk modern mikolog ve mikolojinin kurucusu olan Antonio
Micheli, mantarları 1719'da yayımladığı "Nova
Genera Plantarum" adlı eserinden toplamıştır. Carl Woese (1981), sınıflandırmasını filogenetik kurallara göre yapılmıştır. Monofiletik grup olarak düşünülmüş olan mantarlar, artık üç farklı grup olarak
düşünülmektedir. Bu sınıflandırma fungi olarak bilinen organizmaların
birbirleriyle sıkı bir ilişki içinde olmadıklarını kabul eder. Buna gore
mantarlar,
·
Âlem : Fungi
|
Önemli Uyarı: Vikipedi mantar maddeleri sadece
bilgilendirme amaçlıdır. Buradaki bilgileri kullanarak mantar toplamayın.
Zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmek bazen çok zor
olduğundan yabani mantarlar sadece uzmanlar tarafından
toplanmalıdır.
|
Ölümcül seviyede zehirli olan mantar
türlerinin sayısı tüm mantar türlerinin sayısına oranlandığında oldukça azdır.
Diğer zehirli mantarların bir kısmı ise pişirildiklerinde bu niteliklerini
kaybetmektedir. Doğadan toplanan yenilebilen mantar türlerinin sayısı ise hiç
de az değildir. Bu türlere ekonomik değerleri ve lezzetleriyle ile köylülerin
bütçelerine ciddi katkılar sağlayan Morchella ( Kuzu Göbeği) Mantarları iyi bir örnek teşkil eder. Zehirli ve yenilebilen bazı mantar türlerinin
ayırdedilmesindeki bazı zorluklar ve yaşanan ölüm olayları nedeniyle kültür
mantarlarının yiyecek olarak tüketilmesi önerilmektedir. Mantarların
yenilebilen bir türü olan parazitler bitkilerde de bulunur. Bu durumda ilişki
tek yönlüdür. Bu parazit içine girdiği bitkiye anında bulaşır ve öldürür.
Yenilebilen mantar türleri
|
Mycena interrupta
|
|
Boletus edulis
|
|
Coprinus comatus
|
|
Bir yer yıldızı - Geastrum saccatum
|
Morchella esculenta
|
Amanita pantherina
|
Amanita muscaria
|
Mikoloji veya Mantar bilimi ya da Mantarbilim, (Yunanca μύκης, "fungus", mantar),
Botaniğin, mantarlara ilişkin bölümü. Mantarlar alemini, onların genetik, biyokimyasal ve taksonomi özelliklerini ve kullanım alanlarını
inceleyen bilim dalıdır.
İnsanlar çok eskiden beri mantarlarla
ilgilenmişlerdir. Mantarların bazılarının yendiği, bazılarının tehlikeli olduğu
biliniyordu. Mantarlara ilişkin ilk temel eser, 16.yüzyılın sonlarına doğru
yayınlandı. 1729'da mantarların kendiliğinden değil de sporlardan oluştuğu,
sporla çoğaldığı anlaşıldı; daha sonra bu alanda biyolojik incelemeler yapıldı,
mantarların çoğalma süreçleri üzerinde duruldu. Böylece mantar bilimi alanında
çok büyük bir ilerleme oldu ve yüz binden daha fazla mantar türü tanımlandı. Mantar bilimi
çalışmalarının bazı ürünleri şunlardır:
Zehirli ve yenebilen mantarların tüm çeşitleri
saptandı.Birçok deri ve iç organ hastalığı mantarlardan ileri gelir. Asalak
mantarlar bitkilere büyük zarar vermektedir, ancak biramayaları gibi yararlı mantarlar da vardır ve antibiyotiklerin çoğu, mantarlardan
elde edilmektedir.(Ör.Penisilin)
Mikoloji, önceleri mantarların bitkilerle akraba oldukları düşünüldüğü için botaniğin bir dalı olarak sayılıyordu. Daha
sonraları yapılan genetik çalışmalarında mantarların hayvan ya da bitki olmadıkları anlaşılmıştır.
Böylece mikoloji bir bilim olarak kabul görmüştür. İlk mikoloji derneği1896 yılında İngiltere'de kurulmuştur.
Günümüzde yapılan çalışmalarda, mayalar ve ökaryotik olarak Schizosaccharomyces
pombe model organizma olarak kullanılmaktadır.
Çoğu mantar ürünü toksinler, antibiyotikler ya da diğer ikincil
ürünleri içerebilir. Örneğin, dünyanın her yerinde yayılış gösteren Fusarium cinsive toksinleri ölümcüldür. Buna rağmen mantarlar, simbiyotik canlılar olarak ölü maddeleri tekrar doğaya kazandırmada, mikoriza oluşturmada (bitkilerle ortaklıkları) ya da karbon döngüsünde önemli rol oynayan likenleri oluşturmada önemlidirler.
Mantarlar, ekonomik ve sosyal olarak da hayvan ve
bitkilerde oluşturdukları hastalıklar yönünden de oldukça önemlidirler.
|
Önemli Uyarı: Vikipedi mantar maddeleri sadece
bilgilendirme amaçlıdır. Buradaki bilgileri kullanarak mantar toplamayın.
Zehirli ve yenilebilen mantarları birbirinden ayırt etmek bazen çok zor
olduğundan yabani mantarlar sadece uzmanlar tarafından
toplanmalıdır.
|
Kavak mantarı
Kavak mantarı, Pleurotus ostreatus, yaygın bir yenilebilen mantar türüdür. İlk kez Almanya'da 1. Dünya Savaşı sırasında geçim sağlamak amacıyla ekimi yapılmıştır ve şu anda dünya
çapında ticari bir besin olarak üretilmektedir. Ancak, ilk belgelenmiş ekim
çalışmaları Kaufert tarafından yapılmıştır Pleurotus corticatus adıyla ilgili bazı kuşkular bulunmaktadır, ancak Kavak mantarı ekimi
yaptığı konusunda bir şüphe yoktur. Benzer olarak ekilen "Başkavak
mantarı"'na benzemektedir. Kavak mantarları ayrıca sanayide ve diğer alanlarda mantarlama (Vücuttaki toksik etki gösteren bileşenleri mantar kullanarak temizleme
yöntemi) amacıyla kullanılır. Kavak mantarı bir ilaç
mantar olarak düşünülebilir, çünkü içerisinde statin türü bileşenler içermektedir bunlardan biri olan lovastatin kolestrolü düşürür.
Adı
Kavak mantarı
Kavak mantarının alt bölüm ayrıntısı
Kavak mantarının geniş, istridyeye benzeyen bir baş
bölümü vardır ortalama çapı 5 ile 25 cm arasında değişir, doğal örneklerinin
renkleri beyazla gri veya meşe kabuğu rengiyle koyu kahverengi arasındadır;
Ağaç gövdesinde Kavak mantarları
Kavak mantarı üretimi
Kavak mantarı sıklıkla Japon, Kore ve Çin mutfaklarında tat ve lezzet katması amacıyla kullanılır: sıklıkla kendiyle
yapılan çorbasıyla sunulur. Kavak mantarı Kerala, Hindistan'da geniş bir bölgede yetiştirilir.
In vivo'nun araştırması Kavak
mantarı tüketiminin kolestrol düzeyini düşürdüğünü belgelemiştir, çünkü bu
mantar türü doğal olarak lovastatin içermektedir. Çalışmalar Kavak mantarının kuru ağırlığının %2.8'ine kadar lovastatiniçerdiğini
göstermiştir.
Görüntüler
|
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder